10 Mayıs 2009 Pazar

yaşamın ilkesi: bir yerden bir yere

öğlen oldu.ezan okunuyor,çocukluktan kalma alışkanlık , müziği kapattım..fikret kızılok gecenin üçünde'yi söylüyordu..incecik,daracık , fazla güneşle kamufle edilmiş, dupduru bir pazar.bir yerden bir yere.önüne geçilemez bir akım.

"elektrik bile kolay yoldan geçer." demişti lisede fizik hocam, devreler, dirençler ,akım şiddeti... o zaman kabullenmiştim bu durumu. coğrafya da bu duruma açıklık getiriyordu.. "rüzgarlar ,yüksek basınçtan alçak basınca doğru hava akımı sonucu oluşur."
kimya bu duruma açıklık getirmedi sanılmasın: bileşik kaplar..

demek yaşamın prensibi bu.sen bana fazla elektronunu ver kararlı görüneyim.sürekli bir alışveriş yakalanamayan dengeye ulaşma çabası.en küçük parçacıktan evrenin tamamına kadar.
maskeli bir balo bu hayat.. herkeste bir maske.

anlatıcı da bile belli belirsiz bir sözcük yoğunluğu,parçalı,dalgalı geliyor. iki büklüm tümceler. bir şekilde harflerde can bulmalı değil mi..
pazar günü anlatıcı enerjisizliğine böyle bilimsel açıklamalar bulmaya çabaladı. siz keyfine bakın..

2 yorum:

  1. bir yerden iki ya da üç yere gidenleri düşündükçe, sakin pazar gününde buca dolmuşları, inciraltı otobüsleri gelir aklıma. oyak sitesi dolmuşlarını saymıyorum bile.

    YanıtlaSil
  2. kişi bir yerden,bir yere gider..ilk başladığı yerden gittiği yer artık başladığı yerdir..
    oyuna devam devam devam..

    YanıtlaSil